HİKMETTE SON NOKTA
Buraya kadar yaptığımız açıklamalar çok önemli, büyük, yararlı ve değerli bir mukaddime mahiyetindedir. Bundan şu sonuca varıyoruz: Örneksiz yaratan yüce Sani, vazettiklerinin benzeri, tabettiklerinin misli değildir. Nitekim bunu gayet açık bir ifadeyle bildirmiştir:
"O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.” (Şura, 11)
Onun mükerrem kulları da öyle. Onlar da cisimlerin benzerleri, arazların ve ecramın denkleri değildirler. Onlar, uzunluk ve genişlik boyutlarına sahip arz semasında Allah’ın halifeleridirler. Nitekim İnsan da arz sergisinde Allah’ın halifelerinden biridir. Vazifesi de nafile ve farz sergisini yaymak, varlıkların aralarındaki ihtilaflarda hüküm vermek, borç ve alacakları eda etmektir. Halife, vekil demektir. Vekil de zat, sıfat ve fiil olarak çok uzak bir konumda olsa da asile benzer. İleride bu konuyu sana okuyacağız, akıllara durgunluk veren bu büyük hadiseyi, bu çok yönlü, dehşete düşürücü, insanın kanını donduran muazzam sistemi sana anlatacağız. Şayet Allah gözlerini açar, içini batıl duygulardan, kirlerden arındırırsa… Şöyle ki:
"Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi.” (Enfal, 23)